Ders 21-1, '' Can '' in Kullanımları / Uses of Can

Bir önceki konuda '' Can ''in  yapısal kullanımlarını ele almıştık. Şimdi ise anlamsal olarak bir inceleme yapacağız. Yani '' Can '' in cümle içindeki kullanımları ve bunlara bağlı olarak da hangi anlamlar taşıdığını inceleyeceğiz. Hemen konumuza geçelim. Tabi öncelikle genel tablomuza şöyle bir göz atalım.






















1) '' Can '' en temel anlamı ile  yetenek, beceri ve kabiliyet anlamında''  -e / a bilmek '' olarak kullanılır. Yapabildiğimiz, yapmasını bildiğimiz veya gücümüzün yettiği işleri anlatmada kullanılır.

I can swim. / Ben yüzebilirim.
You can solve this problem . / Sen bu problemi çözebilirsin.
My father can fix his car. / Babam arabasını tamir edebilir.
Suna can speak French. / Suna Fransızca konuşabilir.
You can do it yourself. / Bu işi kendin yapabilirsin.
The birds can fly. / Kuşlar uçabilir.
We can cook well. / Biz iyi yemek yapabiliriz.

Yukarıdaki örneklerde görüldüğü gibi yapabildiğimiz, becerebildiğimiz işlerden bahsederken '' Can '' kullanılır.


2) '' Can't '' ise olumsuz bir anlam taşır ve yapamadığımız, beceremediğimiz, yapmaya gücümüzün yetmediği  işleri anlatırken kullanılır. Ek olarak anlamı '' - emez / -amaz '' dır.

You can't lift this box. / Sen bu kutuyu kaldıramazsın.
I can't run fast. / Ben hızlı koşamam.
Sally can't speak Italian. / Sally İtalyanca konuşamaz.
He is late. He can't be on time there. / Geç kaldı. Orada zamanında olamaz.
Sorry. We can't help you. / Üzgünüz, sana yardım edemeyiz.
George can't carry this load. It is too heavy. / George bu yükü taşıyamaz. Çok ağır.
A little child can't drive a car. / Küçük bir çocuk araba kullanamaz.


3) '' Can '' yukarıdaki iki maddede bahsettiğimiz kullanımlarından ayrı olarak '' Permission- İzin '' anlamında da kullanılır. Buraya dikkat etmemiz gerekir. Çünkü izin anlamında '' Can '' i kullandığımızda bir yetenek ya da beceriden bahsetmiyoruz. Birşeyi yapabilmek için birisinden veya birilerinden izin istediğimiz anlamı çıkar.

Ayrıca önceki konu anlatımında soru ve cevap formlarında bahsetmiş olduğum '' I ( Ben ) '' öznesi ile soru sorup cevap yazmak teoride mümkün, ancak pratikte yoktur ifadesi bu kullanım için geçerli değildir. İzin anlamında '' Can '' yüzde yüze yakın bir oranda '' I ''  öznesi ile kullanılır.

Excuse me, can I sit here ? / Affedersiniz, buraya oturabilir miyim?
Can I help you ? / Size yardım edebilir miyim?
Can I use your pen ? / Kalemini kullanabilir miyim?
Can I smoke inside ? / İçeride sigara içebilir miyim?
Can I stay with you tonight? / Bu akşam sizinle kalabilir miyim?

Görüldüğü gibi '' I '' öznesi ile sorular yapılmıştır. Karşı taraf da olumlu ya da olumsuz yanıt verebilir.
Yanıt geldiğinde ise özne olarak '' You '' kullanılır. Çünkü '' Ben .....miyim ? '' tarzındaki soruya;

'' Evet, SEN ........... ''  '' Hayır, SEN.........''

şeklinde yanıt verileceği için '' You '' öznesi yazılır.

'' Yes, you can... ''   '' No, you can't.....''

Ayrıca yukarıdaki cümlelerde yazılan '' Can '' yerine aynı anlama gelen '' May '' de yazabiliriz. Aralarındaki bir fark yoktur.

May I help you ? / Size yardım edebilir miyim?
May I use your pen ? / Kalemini kullanabilir miyim?
May I smoke inside ? / İçeride sigara içebilir miyim?

İzin anlamında sadece soru ve cevap tarzında ifadeler yoktur. Daha başka şekillerde ve yapılarda da '' Can '' izin anlamında kullanılabilir.

You can go out if you want. / İstersen dışarı çıkabilirsin.
You can start solving the problems. / Problemleri çözmeye başlayabilirsiniz.
You can park your car here. / Arabanızı buraya park edebilirsiniz.
You can choose what you want. / İstediğinizi seçebilirsiniz.

Görüldüğü gibi izin anlamı taşıyan tüm cümlelerde '' Can '' rahatlıkla kullanılabilir. Önceden bahsettiğim gibi bu cümlelerde bir yetenekten ya da kabiliyetten değil , yapmakta serbest olduğumuz, bizim seçeneğimize bırakılan durum veya durumlardan bahsediyoruzdur.


4)  '' Can't '' en baştaki temel olumsuz anlamından başka olarak '' Prohibition - Yasak (lama ) '' anlamında da kullanılır. Yani yapılması veya gerçekleştirilmesi yasaklanan durumlarda '' Can't '' kullanılır.

You can't cross when the light is red. / Kırmızı ışıkta geçemezsin.
You can't speak loudly in a library. / Kütüphanede yüksek sesle konuşamazsın.
You can't smoke here. It is forbidden. / Burada sigara içemezsin. Yasak.
You can't take a photo or video in this military area. / Bu askeri alan içinde fotoğraf veya kamera çekemezsiniz.


5) '' Can '' in bir diğer kullanımı ise '' Request - Rica etmek '' tir. Siz bir ricada bulunduğunuz zaman karşı tarafa seslenirsiniz. Yani özne '' You '' olmalıdır. Dolayısıyla da

'' Can you........? ''

şeklinde başlayan cümleler kurulur.

Can you open the door ? / Kapıyı açabilir misin?
Can you help me ? / Bana yardım edebilir misin?
Can you pass the salt? / Tuzu uzatabilir misin?
Can you tell me your name ? / Bana ismini söyleyebilir misin?

Aynı anlamda '' Can '' yerine '' Could , Will, Would '' kullanımı da mümkündür. Hatta '' Could , Will, Would '' daha nazik ve kibar olmak anlamına gelir. Rica cümlelerine biraz daha incelik ve nezaket katar. Dolayısıyla bir genelleme yapacak olursak;


*Rica anlamında '' Can '' i daha samimi olduğumuz, resmiyetin fazla olmadığı kişilerden birşey rica ederken kullanırız. Bunlar arkadaşınız, anne, babanız ya da samimi olduğuz diğer kişiler olabilir.

Mom, can you give me some water ? / Anne bana biraz su verebilir misin?
Hi dude, can you give some money? / Selam dostum, bana biraz borç para verebilir misin?


*Rica anlamında '' Could, Would '' kullanımı ise çok samimi olmadığınız, aranızda belli bir resmiyetin olduğu kişilerden birşey rica ederken kullanırız. Restaurantaki garson, öğretmeniz veya sokakta tanımadığınız birileri bu anlamda örnek olarak verilebilir.

Excuse me, I am lost . Could / Will / Would you tell me how I can go to the nearest bank?
Affedersiniz, kayboldum. En yakın bankaya nasıl gidebileceğimi söyleyebilir misiniz?

Waiter: Welcome. How can I help you ? / Hoş geldiniz. Nasıl yardımcı olabilirim?
Customer: Could / Will / Would you bring me a menu ? / Bana bir menü getirebilir misiniz?


6) '' Can '' ayrıca ''  ihtimal, olasılık ''  cümlelerinde de kullanılabilir.

There is someone at the door. Who can it be? / Kapıda biri var. Kim olabilir?
It can be my grandfather. / Büyükbabam olabilir.

Turkey can be very cold in winter. / Türkiye kış aylarında çok soğuk olabilir.
Bad eating habits can damage your health. / Kötü beslenme alışkanlıkları sağlığınıza zarar verebilir.
Some insects can be mortal. / Bazı böcekler ölümcül olabilir.


7) Son olarak ise '' Can't ''  '' kuvvetli ihtimal ve tahminler ''  için de kullanılabilir.

She looks younger than me. She can't be over 40. / Benden daha genç görünüyor.40 yaşından fazla olamaz.
I saw him this morning. He can't be in Paris now./ Onu bu sabah gördüm. Şuan Paris'te olamaz.
Anyone can't be at two places at the same time. / Hiç kimse aynı anda iki yerde olamaz.

İndirme linki:  http://www.slideshare.net/alikemal28/uses-of-can


Son olarak ise konuyla ilgili bir videomuz var. Keyifli seyirler..

9 yorum:

  1. Hocam sizin başarılarınızı zevkle takip ediyorum.(ZEHRA ÖZLÜK)

    YanıtlaSil
  2. İlgi ve desteğin için çok teşekkürler...

    YanıtlaSil
  3. Gerçekten çok başarılı tebrikler.

    YanıtlaSil
  4. merhaba ali bey bence harikasınız. Ama bu ingilizce sürekli zorlaşıyo şuan 3. kurdayım ve gerçekten kursu bırakmamak için zorla gidiyorum Sadece ben bu ilgilizceye sizce nasıl çalışmalıyım nasıl daha verimli olabilir ve eskiden olan öğrenme isteğim nasıl gelir sadece bunu söylemenizi rica ediyorum. Sitenizden çalışıyorum sürekli quiz lerime harikasınız :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumunuz ve düşünceleriniz için teşekkür ederim. Sorunuza gelince öyle ayaküstü verilecek tarzdan değil. Dilerseniz iletişim formundan mail yoluyla tam olarak ne öğrenmek istediğinizi söylerseniz daha açık bir şekilde yardımcı olabilirim. Saygılarımla...

      Sil
  5. Yanıtlar
    1. Yorumunuzla siz de mükemmelsiniz. Rica ve saygılarımla..

      Sil