" If Clauses / Koşul - Şart Cümleleri " bildiğiniz üzere önceki yayında bir giriş yapmış, konuyu genel hatları ile ele almıştık. Bu yayında ise " Type 1 " konusunu tüm detayları ile incelemeye çalışacağız arkadaşlar. Konu anlatımı hemen aşağıdadır.
İçinde bulunduğumuz veya gelecekteki bir zamanda, belli koşul (lar) yerine geldiği zaman olabilecek, olması muhtemel olayları anlatırken " Type 1 - If Clause " kullanırız. En temelinde " If " li cümlede , " Simple Present Tense / Geniş Zaman " ve ana cümlede " Future Tense - will / Gelecek Zaman " kullanılır. Bu açılarda ele alırsak " Type 1 " iki esas açıdan incelenebilir.
1. Genel Koşullar, Durumlar ve İfadeler / The General Conditionals
If + Simple Present Tense, Simple Present Tense
=
Simple Present Tense if + Simple Present Tense
Bir koşul oluştuğunda her zaman aynı sonuç ile karşılaşıyor isek bu tür durumlar '' The General Conditionals '' yani '' Genel Durumlar '' diye adlandırılır. Bu anlamda değişmeyen doğa yasaları, bilimsel veriler, deneyler ve ifadeler aklımıza gelmelidir. Böyle bir durumda hem '' If '' li cümle, hem de temel cümle '' Simple Present Tense / Geniş Zaman'' dadır.
If you heat water at 100 degrees C, it boils.
( Eğer ) suyu 100 derecede ısıtarsan kaynar.
If you heat ice, it melts.
( Eğer ) buzu ısıtırsan erir.
If they don't get enough water, plants die.
( Eğer ) yeterli su almazlarsa bitkiler ölür.
If the sun shines, the weather gets warmer.
( Eğer ) güneş çıkarsa hava ısınır.
If my wife has a cold, I usually catch it.
( Eğer ) eşim soğuk algınlığına yakalanırsa ben de yakalanıyorum.
If you eat too much, you get fat.
( Eğer ) çok yersen şişmanlarsın.
If you smoke, it harms your health.
( Eğer ) sigara içersen sağlığına zarar verir.
Örnek cümlelerde görüldüğü gibi Geniş Zaman kapsamındaki olaylardan bahsediyoruz. Bu anlamda hemen önemli bir noktaya değinelim arkadaşlar.Bazı kaynaklarda '' Type 1-2-3 '' den farklı olarak bir de '' Type 0 '' dan bahsedilmektedir. Bu konu hakkında iki farklı görüş söz konusudur. Şöyle ki; bazı kaynaklar '' Type 0 '' nun '' Type 1 '' in zaten içinde olduğunu, dolayısıyla ayrı bir başlık altında incelenmesine gerek olmadığını düşünmektedir. Yani bir açıdan bakılırsa '' Type 0 '' , '' Type 1 '' in bir alt kümesidir diyebiliriz. Çoğunluğun görüşü de bu yöndedir. Bir diğer taraftan ise de '' Type 0 '', dördüncü ( 4. ) yapı olarak ele alınır; '' Type 0-1-2-3 '' şeklinde. Ancak bu şekilde ele alan kaynaklarla karşılaşmanız pek mümkün değil. Ben de çoğunluğa uydum ve yukarıda bahsedilen hususları '' Type 1 '' in içinde ele aldığımı belirtmek istiyorum. Sizden '' Type 0 '' ile ilgili cümleler veya bilgi istenirse yukarıdaki cümleleri rahatlıkla örnek gösterebilirsiniz.
Bir diğer taraftan da bu yapı söz konusu olduğunda, '' if '' yerine '' when '' kullanımı da mümkündür ve aynı anlama gelir. Şöyle ki;
If you heat water at 100 degrees C, it boils. / ( Eğer ) suyu 100 derecede ısıtarsan kaynar.
When you heat water at 100 degrees C, it boils. / ( Eğer ) suyu 100 derecede ısıtarsan kaynar.
If you heat ice, it melts. / ( Eğer ) buzu ısıtırsan erir.
When you heat, ice melts. / ( Eğer ) buzu ısıtırsan erir.
If the shines, the weather gets warmer. / ( Eğer ) güneş çıkarsa hava ısınır.
When the sun shines, the weather gets warmer. / ( Eğer ) güneş çıkarsa hava ısınır.
2. Muhtemel, Olası Durumlar / The Probable Conditionals
If +Simple Present Tense, Simple Future Tense ( will )
=
Simple Future Tense ( will ) if + Simple Present Tense
Bir koşul oluştuğunda olması mümkün, muhtemel olaylar için bu kalıp kullanılır. Yani gelecekte bir işin olması için günümüzdeki bir şartın, koşulun yerine gelmesi gerekir. '' If '' li cümlede '' Simple Present Tense / Geniş Zaman '' , ana cümlede ise '' Simple Future Tense - Will '' kullanılır.
If he earns a lot of money, he will buy a new car.
( Eğer ) çok para kazanırsa yeni bir araba alacak.
If you break something, your mom will punish you.
( Eğer ) bir şeyler kırarsan annen seni cezalandıracak.
If my friends come early, we will study English together.
( Eğer ) arkadaşlarım erken gelirse beraber İngilizce çalışacağız.
If you help me, I will help you.
( Eğer ) bana yardım edersen ben de sana yardım edeceğim.
If we have enough time, we will go on shopping.
( Eğer ) yeterli zamanımız olursa alışverişe gideceğiz
If the team wins the match, all of the players will be awarded.
( Eğer ) takım maçı kazanırsa bütün oyuncular ödüllendirilecek.
If she finishes all the works, she will go on a holiday.
( Eğer ) bütün işlerini bitirirse bir tatile gidecek.
If Clause Type 1 ile Kullanılabilen Zamanlar ve Yapılar / Tenses and Structures Can Be Used with If Clause Type 1
Yukarıda bahsedilen iki ana kullanımın dışında '' Type 1 '', gerek '' If '' li, gerekse ana cümlede daha başka zamanlar ile de kullanılır. Bu kullanımlar temel olanlara nispeten daha az karşınıza çıksa da bunların bilinmesi sizi her zaman bir adım önde tutar.
1. Ana Cümlede Kullanılabilenler / In Main Clauses
Bu gruptakiler sadece ana cümlede kullanılabilen yapılardır arkadaşlar. Yani '' If '' li cümlede kullanılmayanlardır. Lütfen bu konuya dikkat edelim.
1.a Will in Diğer Kullanımları / The Variations of Will
Anlamlarına bağlı olarak '' Type 1 '' de ana cümlede '' will '' ile ilgili diğer zamanların kullanımı mümkündür.
If the my job application is accepted by the company, I will be working there as a secretary next week.
( Eğer ) iş başvurum kabul edilirse gelecek hafta o firmada çalışıyor olacağım.
( Future Continuous Tense )
If everything I arranged goes well, I will have finished my project next month.
( Eğer ) planladığım her şey yolunda giderse gelecek ay projemi tamamlamış olacağım.
( Future Perfect Tense )
He is a good worker. And he has been working as a gardener at our farm for nine years. If he works one more year, he will have been working for us for ten years.
İyi bir işçi. Çiftliğimizde dokuz yıldır çalışıyor. ( Eğer ) bir yıl daha çalışırsa, bizim on yıldır çalışıyor olacak. ( Future Perfect Continuous Tense )
1.b May - Might - Could Olasılık / Possibility Anlamında
Bir işin yerine getirilmesi sonucunda, olasılık - ihtimal belirtmek için ana cümlede '' May, Might, Could '' kullanılabilir.
If I have enough money, I may / might / could go to Italy.
( Eğer ) yeterli param olursa İtalya'ya gidebilirim.
If you don't speak carefully, she may / might / could misunderstand you.
( Eğer ) dikkatli konuşmazsan seni yanlış anlayabilir.
If the weather goes on being snowy, we may / might / could cancel the picnic.
( Eğer ) hava kar yağışlı olmaya devam ederse pikniği erteleyebiliriz.
If you take wrong drug, you may / might / could feel worse.
( Eğer ) yanlış ilaç kullanırsan kendini daha kötü hissedebilirsin.
1.c May ( İzin - Permission ) , Can ( İzin ve Yetenek - Permission and Ability ) Anlamında
Bir işin yapılması sonucunda kişiye izin vermek veya kişinin bir yeterliliğinden bahsetmek anlamında ana cümlede '' May , Can '' kullanılabilir.
If you answer all the questions in the test, you can / may leave the class.
( Eğer ) testteki tüm soruları cevaplarsan sınıftan çıkabilirsin.
If it snows, we can't go out.
( Eğer ) kar yağarsa, dışarı çıkamayız.
If it stops raining, the children can play football outside.
( Eğer ) yağmur dinerse, çocuklar dışarıda top oynabilir.
If you feel tired, you may / can have a break.
( Eğer ) kendini yorgun hissedersen, mola verebilirsin.
1.d Must - Have to , Have Got to ( Gereklilik - Necessity ) Anlamında
Bir işin yapılması bir gerekliliğe, zorunluluğa bağlı ise ana cümlede '' Must, have to, have got to '' kullanılabilir.
If you don't want to be late for the class, you must / have to / have got to hurry up.
( Eğer ) derse geç kalmak istemiyorsan acele etmelisin.
If he wants to be get a high degree in Maths, he must / has to / has got to study hard.
( Eğer ) matematikte yüksek bir derece istiyorsa çok çalışmak zorunda.
1.e Should, Had Better, Ought to ( Öğüt / Tavsiye - Advisability ) Anlamında
Bir işin yapılması verilen bir öğüte veya tavsiyeye bağlı ise ana cümlede '' Should, Had Better, Ought to '' ana cümlede kullanılabilir.
If you want to recover in a short time, you should / had better / ought to follow the doctor's instructions.
( Eğer ) kısa sürede iyileşmek istiyorsan doktorun yönergelerini takip etmelisin.
If you want to be a professional football player in the future, you should / had better / ought to practice a lot.
( Eğer ) ileride profesyonel bir futbolcu olmak istiyorsan çok pratik yapmalısın.
1.f Emir - Rica - Öneri - Tavsiye - Tercih / Command - Request - Suggesstion - Advice - Preference Anlamında
Yukarıdaki anlamları sağlamak için ana cümlede '' Emir - Rica - Öneri - Tavsiye '' yapıları kullanılabilir.
If you want to be healthy, stop smoking and drinking alcohol.
( Eğer ) sağlıklı olmak istiyorsan sigara ve alkol içmeyi bırakak. ( Tavsiye - Advice )
Yukarıdaki tavsiye anlamı '' Emir Cümlesi / Imperative '' kullanarak sağlanmıştır.
If you don't want to put on weight, don't eat so much.
( Eğer ) kilo almak istemiyorsan çok yeme. ( Tavsiye - Advice )
Tavsiye anlamı yine '' Emir Cümlesi / Imperative '' kullanarak sağlanmıştır.
If you are suitable now, can you help me ?
( Eğer ) müsaitsen bana yardım edebilir misin? ( Rica - Request )
If it isn't urgent, could you wait a bit ?
( Eğer ) acil değilse birazcık bekleyebilir misin? ( Rica - Request )
If the comedy show isn't funny, I would rather have sit at home and sleep.
( Eğer ) komedi şovu eğlenceli değilse evde oturup uyumayı tercih ederim.
( Tercih - Preference )
If the weather is nice, why don't we play football?
shall we play football?
let's play football.
we could play football.
( Eğer ) hava güzelse neden futbol oynamıyoruz?
futbol oynayalım mı?
hadi futbol oynayalım.
futbol oynayabiliriz. ( Öneri - Suggesstion )
2. '' If '' li Yan Cümlede Kullanılabilenler / Used in Conditional Sentences
Bu gruptakiler ise '' If '' li yan cümlede kullanılan yapılardır arkadaşlar. Lütfen dikkat edelim bu gruptakiler ana cümlede kullanılmaz.
2.a Present Continous Tense / Şimdiki Zaman ile Kullanımı
Konuşma anında devam eden bir eylemden bahsediyor isek '' if '' li yan cümlede '' Present Continuous Tense '' i kullanabiliriz.
If you are looking for your key, it is on the table.
( Eğer ) anahtarını arıyorsan masanın üzerinde.
If you are waiting for the manager, he will be here in a few minutes.
( Eğer ) yöneticiyi bekliyorsanız birkaç dakika içinde burada olacak.
If he is staying with us one more night, we will make some preparations for him.
( Eğer ) bir gece daha bizimle kalıyorsa onun için birkaç hazırlık yapacağız.
2.b Present Perfect Tense / Yakın Geçmiş Zaman ile Kullanımı
'' Eğer işini bitir(me)diyse(n) , tamamla(ma)dıysa(n)...... '' anlamı vermek için '' If '' li cümlede '' Present Perfect Tense '' i kullanabiliriz.
If you have finished your homework, you can go out and play football.
( Eğer ) ödevini bitirdiysen dışarı çıkıp futbol oynayabilirsin.
If you haven't read this book, you must read it.
( Eğer ) bu kitabı okumadıysan kesinlikle okumalısın.
If you haven't eaten something, I can make dinner for you.
( Eğer ) bir şeyler yemediysen, senin için yemek yapabilirim.
If you have finished cleaning your room, you can help me.
( Eğer ) odanı temizlemeyi bitirdiysen bana yardım edebilirsin.
2.c Present Perfect Continuous Tense / Sürekli Yakın Geçmiş Zaman ile Kullanımı
Geçmişte başlayıp konuşma anında devam eden ve şart - koşul anlamı içeren olaylar için '' If '' li cümlede '' Present Perfect Continuous Tense '' i kullanabiliriz.
If they have been waiting for a long time, ask them not to wait any longer.
( Eğer ) uzun süredir bekliyorlarsa onlara daha fazla beklememelerini söyle.
If you have been driving more than six hours, you should have a break for thirty minutes at least.
( Eğer ) altı saatten fazla araba kullanıyorsan en azından otuz dakikalık bir mola vermelisin.
2.d İzin veya Yetenek Anlamında '' Can '' Kullanımı / Can ( Permission or Ability )
Yine izin ve yetenek anlamında '' If '' li yani yan cümlede '' Can '' kullanılabilir.
If you can pass the university exam, you will have a brillant future.
( Eğer ) üniversite sınavını geçebilirsen parlak bir geleceğin olacak. ( Yetenek - Ability )
If you can speak a foreign language, it is eaiser for you to find a good job.
( Eğer ) yabancı bir dil konuşabilirsen iyi bir iş bulman daha kolay olur.( Yetenek - Ability )
If she can leave work earlier, she will visit her parents tonight.
( Eğer ) işten erken ayrılabilirse bu akşam anne babasını ziyaret edecek. ( İzin - Permission )
2.e Gereklilik Anlamında '' Have to '' Kullanımı / Have to ( Necessity )
Gereklilik anlamında '' If '' li yan cümlede '' Have to '' kullanılabilir.
If you have to go to work early, you had better sleep early.
( Eğer ) işe erken gitmek zorundaysan, erken uyumalısın.
If your brother has to study tonight, he won't be able to go to the party.
( Eğer ) biraderin bu akşam ders çalışmak zorundaysa partiye gelemeyecek.
If anyone has to earn more money, he should find different ways of having a good job.
( Eğer ) birisi çok para kazanmak zorundaysa, iyi bir iş sahibi olmanın farklı yollarını bulmalı.
2.f Olasılık Belirtmek Anlamında '' Should '' Kullanımı / Should ( Possibility )
'' If '' li cümlede olasılığın biraz daha az olduğunu vurgulamak için '' Should '' kullanılabilir.
If you should need any help, you can leave a message.
( Eğer ) olur da yardıma ihtiyaç duyacak olursan bir mesaj bırakabilirsin.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var arkadaşlar. '' If '' li cümlede '' Should ''
kullanılması olasılığın normale göre daha az olduğunu belirtir. Yani;
'' Yardıma ihtiyacın olmaz ama olurda yardıma ihtiyacın olursa......'' anlamı çıkmaktadır.
Probably he isn't at office. But if you should see him there, can you give him this message?
Muhtemelen ofiste değil. Fakat olur da onu görürsen ona bu mesajı iletebilir misin?
Evet arkadaşlar, '' Type 1 '' konusunu tüm detayları ile ele almaya çalıştım. Umarım bunda da başarılı olabilmişimdir.
İndirme linki: http://www.slideshare.net/alikemal28/if-clauses-type-1-35874777
Son olarak ise konu ile ilgili bir video var. Keyifli seyirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder